Almanya’da İşverenler Asgari Ücret Artışına Dava Açıyor!
Asgari ücret Ekim ayından itibaren 12 Euro’ya yükseltilmesi konusunda işverenler şikayetçi. Bundesbank ise tüm gelir dilimlerinde ücret baskısının artmasını bekliyor.
İşveren Sendikaları Konfederasyonu (BDA), yasal asgari ücretin 1 Ekim için planlanan on iki Euro’ya yükseltilmesini kendileri için olumsuz bulduğunu, ancak henüz herhangi bir yasal işlem yapmak istemediklerini belirtti. BDA CEO’su Steffen Kampeter bu konuda, “Önümüzdeki birkaç gün içinde anayasa mahkemesine gitmesi planlanmadı” dedi. “Yasama organına işleri düzeltme şansı vermek istiyoruz.” ifadesinde bulundu. Merkez birliği, Göttingen hukuk profesörü Frank Schorkopf’un uzman görüşünü sundu.
Buna göre, Federal Çalışma Bakanı Hubertus Heil’in yasayla planladığı artış, diğer şeylerin yanı sıra, asgari ücret komisyonunun göz ardı edilmesi ve geleneksel olan iki yıllık sürenin bitiminden önce asgari ücretin artırılması nedeniyle savunmasız kalacaktı. Federal hükümet, Heil’in dört hafta önce sunduğu yasa tasarısını çarşamba günü kabineye sunmak istiyor.
Taslak, yaklaşık 6,2 milyon çalışanın maaş artışı bekleyebileceğini gösteriyor. Asgari ücret şu anda 9,82 Euro. 1 Temmuz’da saatlik ücret 10,45 Euro’ya çıkıyor. Bu, 2020 Asgari Ücret Komisyonu’nun kararlaştırdığı dört aşamalı artışın son adımı olacak. Üç ay sonra, asgari ücret yasayla 12 Euro’ya çıkacaktı.
Scholz Kampanya Vaatlerini Yerine Getirmek İstiyor
Kampeter, “Belirli bir asgari ücret düzeyine saldırmıyoruz, (…) ancak bu tasarıyı son derece eleştirel bir şekilde ele almak için çok daha temel ve ilkeli düşüncelerimiz var” dedi. Toplu pazarlık özerkliğine yönelik temel bir saldırıdan söz etti: “Kolektif ücretler devlet ücretleri haline geliyor.” Hukuki görüş, izledikleri yolu düzeltmekten sorumlu olanlara bir uyarıdır. Yine BDA tarafından görevlendirilen iş hukuku konularında bir uzman görüşü hala beklenmekte.
Asgari ücreti bu yıl bir adımda on iki Euro’ya çıkarmak, zamanın SPD şansölye adayı Olaf Scholz’un 2021 federal seçim kampanyasında verdiği temel bir sözdü. Yeşiller de bunu talep etti ve FDP koalisyon anlaşmasında onay verdi. Yasal asgari ücret 2015 yılında 8,50 Euro olarak uygulamaya konuldu. Şimdiye kadar işverenler ve sendikalardan oluşan Asgari Ücret Komisyonu, toplu ücret gelişimini esas alması gereken zam kararı aldı.
Hukuk bilgini Schorkopf, yasama meclisinin o sırada komisyonun asgari ücreti ayarlaması için sistem kararı aldığını savunuyor. Yasama organı bundan basitçe sapamaz. Ayrıca mevcut kanunda asgari ücret artışları için iki yıllık bir süre tanımlanıyor. 1 Ekim’de yapılacak bir artış bu süreyi üç ay kısaltacaktır.
Sonuç Bir Ücret-Fiyat Sarmalı Olabilir
Alman merkez bankasının pazartesi günü yayınladığı aylık raporuna göre, “Yaklaşık sekiz milyon çalışan için bu yılki küçük toplu pazarlık turunda, olumlu makroekonomik beklentiler, artan işgücü piyasası eksiklikleri ve yüksek enflasyon oranları gözle görülür şekilde daha güçlü ücret uzlaşmalarına katkıda bulunabilir.”
Bundesbank’taki ekonomistlere göre, yasal asgari ücretteki artışın genel ücret baskısını da artırması muhtemel. Ücret belirlemeye yönelik bu siyasi müdahale, daha düşük ücret gruplarındaki kazançları gözle görülür şekilde artıracak ve aynı zamanda yukarıdaki kesimler üzerinde fark edilebilir bir etkiye sahip olacaktır.
Bununla birlikte, tarihsel ilişkilere dayanarak, genel ekonomik etki “muhtemelen yönetilebilir”. Ancak enflasyon oranlarının çok yüksek olduğu mevcut ortamda, ücretlerin daha fazla fiyatlara yansıtılacağı da göz ardı edilemez.
Arti49