İlk Adım…
Umuda, bilinmezliğe, hasret ve acıya atılan adımla,
Geride ana, baba, yar ve memleket bırakan adımla,
Bir pulluk, bir traktör, bir tarla parasına atılan adımla,
Sirkeci garında attığı o ilk adımla başladı her şey,
Cebinde üç beş kuruş yol harçlığı ve sevdiğinin var olan tek resmi,
Giymişti en güzel takım elbisesini ve ayakkabılarını,
Bindi kara trene, daldı gözleri puslu camdan uzaklara,
Gözleri kayıp oldu gitti sonu olmayan ufuklara
Çocuklarını ve Yarenini ilk önce Allah’ a,
Sonra Ana ve Babasına emanet etmişti,
Almanya diyorlardı gittiği yere, gurbet diyorlardı
O köyünden dışarı çıkmamıştı ki hiç
Parası bolmuş oraların, gelecek vaat ediyormuş,
Borçlar kamçı gibi belini parçalamış,
Aş yok, ateş yok, bebeler açmış,
Mecbur kalmış çıkmış gurbet yoluna,
Hasret kokan yarınlara ilk adımını atmaya.
Almanya’ya varmış Münih garında,
Almanlar karşılamış onları davul zurnayla,
İnmişler kara trenden, gökler karanlık ve gri,
Atmış ilk adımını Almanya topraklarına.
Başlamış fabrikalarda isçiliğe,
Ter akıtmış Almanların tüm makinelerine,
Gün gün çoğalmış içinde ki özlem sevgiye,
Bilmezdi ki O …
Artık dönemeyecekti geriye.
Gurbette ömrü geçmiş haberi olmamış,
Çocuklar büyümüş hepsi dağılmış,
Aş var, ateş var, bebeler tokmuş
Bilemezdi ki O…
ilk adımın, dönüşü olmayan adım olduğunu,
Kara Tren ile geldiği geleceğine,
Dönüşün tabutun içinde memleketine olacağına.
Yazan: Bir Sıla Yolu Aşığı.
Ah Zalım Avrupa Ah Bize çok şey verdin Ama çok şeylerimizide aldın.
Cok güzel olmus,ulan gurbet neler yasatin bizlere…….